I. Dünya Savaşı Dönemi’nde Osmanlı Devleti-Azerbaycan İlişkileri ve Kafkas İslam Ordusu Uluslararası Sempozyumu Bakü’de Gerçekleştirildi


I. Dünya Savaşı Dönemi’nde Osmanlı Devleti-Azerbaycan İlişkileri ve Kafkas İslam Ordusu Uluslararası Sempozyumu Bakü’de Gerçekleştirildi

25 Haziran 2023

15 Eylül 2018 tarihinin  hem Azerbaycan’ın başkenti Bakü’nün Kafkas İslam Ordusu tarafından kurtarılışının  hem de  Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin kuruluşunun  100. Yılı   olması nedeniyle Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu – Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı ile Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü iş birliğinde 13-15 Eylül 2018 tarihlerinde Bakü’de I. Dünya Savaşı Dönemi’nde Osmanlı Devleti-Azerbaycan İlişkileri ve Kafkas İslam Ordusu konulu uluslararası bir sempozyum düzenlendi.

13 Eylül 2018 tarihinde sempozyuma katılan bilim insanlarının önce toplu olarak Bakü’deki şehitlikleri ziyaret etmesinin ardından Azerbaycan Milli İlimler Akademisine geçildi ve iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla birlikte sempozyum başladı.

Sempozyumda Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. A. Haluk DURSUN,  Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Erkan ÖZORAL, Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Başkanı Akademik Akif ALİZADE, Tarih Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Yagub MAHMUDOV, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali BEYHAN birer selamlama konuşması yaptı.

Bakan Yardımcısı Sayın Ahmet Haluk DURSUN konuşmasına, ortak tarihimizi, kardeşlerimizin tarihini değerlendirmek üzere Azerbaycan’da bulunmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek başladı. Türkler olarak büyük bir coğrafyanın evlatlarıyız diyen DURSUN, tarihsel süreçte zaman zaman kardeşlerimizle iletişimimizin kesildiğini,  ancak gün gelecek her şeyin değişeceğini ve tam işte bugünün o gün olduğunu, bu bilimsel toplantının da bu amaçla düzenlendiğini ifade etti. Türklerin gönül coğrafyalarının çok büyük olduğunu dile getiren Sayın DURSUN,  bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin 100.yıl kutlamaları için bütün unsurlarıyla Azerbaycan’ın  yanında yer aldığını söyledi. Türkiye’nin geniş bir coğrafyanın aktörü olduğu Bakü ve Kafkas Cephesi’nde yaşanan hadiselere  bakıldığında açıkça görüleceğini dile getiren Sayın DURSUN, gerçekleri gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarmanın en önemli görevlerden biri olduğuna dikkat çekti. Geçmişten ders çıkarmak gerektiğini belirten Sayın DURSUN ortak coğrafyanın kardeş halkları olarak Azerbaycan ve Türkiye’nin bir araya gelmesini ve Bakü’nün işgalden kurtarılmasının 100. yıldönümünü anarken iki ülkenin birliğinin yıldönümünü de kutladıklarını ifade etti.

Daha sonra söz alan Azerbaycan Millî İlimler Akademisi Başkanı ve akademisyen Akif ALİZADE,  yaptığı konuşmada, Azerbaycan Millî İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü’nün, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti tarihini incelemek için büyük çalışmalar yaptığını ve bu döneme ilişkin yeni gerçekleri ortaya çıkardığını dile getirdi.  Demokratik Cumhuriyet’in Azerbaycan tarihinde olağanüstü bir rol oynadığını belirten ALİZADE, Bakü’nün Ermeni-Bolşevik işgalinden kurtarılmasında Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin oynadığı önemli rolün de altını çizdi. Bakü’nün kurtuluşunun Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin başkentinin Gence’den Bakü’ye taşınmasına olanak sağladığını ifade eden ALİZADE sözlerine şunları da ekledi: “Bakü’nün 15 Eylül 1918’de Ermeni-Bolşevik işgalinden kurtarılması, Azerbaycan tarihinin en parlak olaylarından biridir. Bakü’nün kurtarılmasıyla, şehir Azerbaycan’ın başkenti haline gelmiş, Ermeni-Bolşevik müfrezeleri tarafından Azerbaycan halkına karşı işlenen soykırım eylemleri durdurulmuştur”.

Azerbaycan Millî İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Yagub MAHMUDOV, Bakü’nün Ermeni-Bolşevik işgalinden kurtuluşunun, Nuri Paşa yönetimindeki Kafkas İslam Ordusu ve Azerbaycan halkının büyük kahramanlığı sayesinde olduğunu belirterek sözlerine başladı. Bakü’nün kurtuluşunun Azerbaycan Devletinin tarihinde çok önemli bir olay olduğunu dile getiren MAHMUDOV, uzun zamandır Şirvanşah devletinin merkezi olan Bakü’nün, 1918’de tekrar başkent statüsü aldığını,  Nuri Paşa’nın önderliğindeki Türk askerinin, Azerbaycan halkının  ve Azerbaycan’ın ulusal askerî güçlerinin de yardımı ile bunu başardığını  ifade etti.   MAHMUDOV, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Azerbaycan halkı Bakü’nün kurtuluşunda çok önemli bir rol oynadı. Ardından Osmanlı Devleti bize yardım etti, ancak Azerbaycan halkı da harekete geçti ve generallerimiz ile halkımızın gönüllüleri bu olaylarda çok büyük bir rol oynadılar. Nuri Paşa, büyük bir askerî geçmişi olan Aliağa Şıhlinski’nin tecrübe ve eğitim düzeyine büyük saygı duymuştur. Habib Bey Salimov, Azerbaycan Kolordusunun genelkurmay başkanıydı ve aynı zamanda Kafkas İslam Ordusu’nun Güney Grubuna liderlik etmiştir. Azerbaycan halkı her zaman Türk ordusunun yaptığı dostane yardımı hatırlayacak ve Azerbaycan’ın özgürlüğü için hayatlarını feda eden Türk askerlerinin hatırasını yaşatacaktır”.

Daha sonra söz alan ATAM Başkanı Prof.Dr.Mehmet Ali BEYHAN konuşmasına, Kafkas İslam Ordusunun, Azerbaycan Türklerinin talebiyle oluşturulduğunu ifade ederek başladı.  1917’de yaşanan Bolşevik İhtilali ile Çarlık Rusya’sının yıkıldığını, burada doğan otorite boşluğunu iyi değerlendiren Ermenilerin,  özellikle Rus Ordusunda görev yapmış Ermeni generallerin öncülüğünde Bakü’de, Gence ve sair Azerbaycan topraklarında katliam yaptıklarını, savunmasız kalan Azerbaycan Türklerinin ise bu katliamlardan dolayı Osmanlı Devletinden yardım talebinde bulunduklarını belirtti.

Nuri Paşa’nın ,o sıralarda Kuzey Afrika’da Mısrata’ da (Libya) bulunduğunu,  burada yerli milislerle İtalyanlara karşı savaştığını ve  Yarbay rütbesinde olduğu bilgisini veren BEYHAN,  Enver Paşa’ nın küçük kardeşi olan Nuri Paşa’nın   İstanbul’a çağrılması üzerine bir denizaltı ile Pola (Adiryatik’te liman şehri) üzerinden İstanbul’a geldiğini,  Rütbesi generalliğe yükseltilerek  ve Sultan Reşad’ın bir fermanı ile göreve başladığını söyledi. 1918 başlarında, aslında I. Dünya Savaşı’nın akıbetinin belli olduğunu,  mağlubiyetin mukadder olmasına rağmen kardeş Azerbaycan Türklerinin talebine kayıtsız kalınmayarak her türlü imkânsızlıklar içinde bile ordunun çekirdek kadrosunun bu bölgeye  gönderildiğini, başta Bakü olmak üzere Azerbaycan topraklarının Ermeni teröründen kurtarıldığını ifade etti. Bu mücadele sırasında şehit olan Türk askerlerinin Bakü’ de Hazar Denizi’ne nazır, ferah-feza bir tepede Şehitler Hıyabanında, Kafkas İslam Ordusu şehitleri isimleriyle yaşamakta olduklarına dikkat çeken BEYHAN,  Anadolu’nun muhtelif kentlerinden; Urfa’dan, Mardin’den, Diyarbakır, Niğde, Elazığ, Malatya,  Kırşehir gibi bir çok şehirden gelerek burada şehit olanların, doğum yerlerine göre alfabetik sıra ile listelendiklerine dikkat çekip,  rahmet Nuri Paşa ve şehitler üzerine olsun dileğinde  bulunarak  konuşmasını tamamladı.

Daha sonra Açılış Paneline geçildi. I.Dünya Savaşı Sürecinde Osmanlı-Azerbaycan İlişkileri panelde yapılan konuşmalar ile masaya yatırıldı. Öğleden sonra ise sözlü sunumların yapıldığı oturumlar başladı. İki gün boyunca toplam 9 oturumda 44 tebliğ sunuldu.

Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’yü kurtarma mücadelesinin yabancı basına ve diplomatik belgelere yansımalarından,  Türk tarih kitaplarında Azerbaycan ve Azerbaycan Türklerinin anlatımına; Bakü petrolü ile Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının tanınmasından bölgenin Bolşevikleştirilmesi meselesine kadar pek çok önemli konu sempozyumda sunulan bildiriler çerçevesinde masaya yatırıldı.

Sempozyumun ana konusunu teşkil eden I.Dünya Savaşı sürecinde Azerbaycan -Osmanlı İlişkileri, ele alınırken Kafkas İslam Ordusu’nun kuruluş amacı ve Bakü’nün kurtarılması yolunda verdiği mücadele, Osmanlı Devletiyle Büyük güçlerin Kafkasya politikaları yine bu ülkelerin arşiv belgelerine göre analiz edildi.  İngiltere, Rusya ve Almanya’nın bilhassa bölge petrolleri için girdikleri mücadeleler gözler önüne serilirken birçok cephede mücadele veren Osmanlı Devleti’nin Azerbaycan’daki soydaşlarımızı kurtarmak için Kafkasya’da verdiği mücadele ve Enver Paşa’nın bu bölgeye yönelik politikaları tartışıldı.

Değerlendirme oturumu ile sona eren sempozyumda Bakü’de  Kafkas İslam Ordusu Komutanı Nuri Paşa’nın anısına bir anıt  heykel yapılması, bir caddeye adının verilmesi ve konuyla ilgili bilgilere  iki ülkenin ders  kitaplarında yer verilerek genç kuşaklara aktarılması önerisinde bulunuldu.

15 Eylül 2018 günü ise Sayın Cumhurbaşkanımızın katıldığı muhteşem bir törenle Kafkas İslam Ordusu ve Azerbaycan‘ın kuruluşunun 100. yılı kutlandı. Sempozyuma katılan bilim insanları  Azerbaycan 1991 yılında ikinci bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana her alanda büyük başarılara imza attığını bizzat yerinde gözlemleme imkanı buldu. Azerbaycan’ın Merhum Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev’in en veciz şekilde ifade ettiği üzere bir millet, iki devlet olarak Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin, kardeşlik anlayışı içinde varlığını sürdürmeye devam edeceği  vurguları yapıldı. Sempozyumda sunulan bildiriler kısa süre içerisinde Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığınca kitaplaştırılarak ilim dünyasına takdim edilecektir.

SEMPOZYUM PROGRAMI

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTAPÇIĞI