Adana’da Halkla Konuşma

Lise binasında şerefine verilen ziyafette Belediye Reisi Ali Münif (Yegena)’in söylevi üzerine:

Saygıdeğer efendiler!
Bu dakikada kıymetli Adana’nın her sınıfından, her tabakadan vatandaşlarından oluşmuş bir Yüce Heyetinin karşısında bulunmakla teşekkür borçluyum. Çok isterim ki, duygularımı Adanalıların tamamına duyurayım. Ancak buna maddi imkân yoktur. Bu kalbten isteğimin, halka ulaştırılmasına aracı olmanızı Yüce Heyetinizden rica ederim. Efendiler, çok iyi bileceksiniz ki, Adana’mızın kurtuluş gününden bugüne kadar her fırsattan yararlanarak buraya gelmek istiyordum. Ne yazık ki şimdiye kadar bunu başaramadık. Bugün çok içten olan bu isteğimin gerçekleşmesini görmekle mutluyum.

Aziz vatanımızın diğer kısımlarında bazı seyahatler yapmış ve oralardaki dindaş ve kardeşlerimiz ile görüşme ve uzun dertleşmelerde bulunmuştum. Burada o kadar uygun fırsat bulamayacağımızı sanıyorum. Yalnız bugünkü gördüklerim ve dinlediğim konuşmalar ve Adanalıların üzerimde bıraktığı izlenimler bende şu güveni doğurdu ki, Adanalılarla fazla görüşmeye gerek yoktur. Çünkü söyleyeceklerimi onlar açık bir şekilde anlamış bulunmaktadırlar.

Efendiler! Belediye Başkanı Beyefendinin Adana halkı adına bana dair övücü sözlerini çok kıymetli buluyorum. Arkadaşlarımız ve milletin bütün fertleri gibi, milli davamızda benim de çalışmam geçmiş ise de, bu çalışmada uygulamalarda başarı varsa bunu bana yüklemeyin; ancak ve ancak bütün milletin manevi kişiliğine yükleyiniz. Ben milletin bu yüksek, manevi varlığı içinde değersiz bir fert olmakla mutluyum. Efendiler, millet tamamiyle manevi bir varlık halinde ve bir birleşik kitle şeklinde ortaya çıktı ve bu yüce birliği koruyarak ona düşman olanları yok etti.

Geleceğe güvenle, yürümekte devam edilecektir. Bugüne kadarki milli çalışmamızın kıymeti çok yüksek, başarı ve zaferlerimizin derecesi çok kuvvetlidir. Fakat düşmanlarımız o kadar çok ve kalplerinde, vicdanlarında ve kafalarında aleyhimize besledikleri duygular ve fikirler o kadar kuvvetlidir ki, elde ettiğimiz bu kadar zaferler ile o duygular ve fikirlerin yok edildiğini zannetmek aldanışa düşmek olur. Tarihi yapan akıl, mantık, muhakeme değil, belki bunlardan fazla duygulardır. Düşmanlarımızın hakkımızda uzun yüzyıllarla yoğunlaşan duygularını yalnız bugünkü olaylar ile silebileceğimizi sanmak, gerçeği ifade etmek olmaz. Biz bunu zaferlerle değil, ancak bugünkü ilerlemeleri kabul ederek, bugünkü ilmin ve medeniyetin istediği konuların tamamına yönelmekle ve bütün medeni milletlerin bilgi ve anlayış derecelerine fiili olarak ulaşmakla yapacağız. Milletimizin yeteneği, çalışmağa olan aşkı, bizi bu ulaşılacak yüce yere kolaylıkla ulaştırmaya yeterlidir. Ben şimdiden büyük milletin o yere ulaştığını görmekteyim. Özellikle bugün ve bu geceki gördüklerim, bu güveni daha çok sağlamlaştırdı. Hemşehrileri olmakla övündüğüm Adanalılara bir daha teşekkür ederim. Buradaki övünç duygularımın bütün hayatımca kalıcı olacağına emin olabilirsiniz.

Tanin; 19 .3. 1923