Azerbaycan Elçisi İbrahim Abilof’un Söylevine Cevap

Cebeci’deki Azerbaycan Elçiliğine bayrak çekme töreninde söylenmiştir.
Elçi Hazretleri,

Bugün bize sevinçli bir bayram yaşattığınızdan dolayı Büyük Millet Meclisi ve Hükûmeti ve kendi adıma teşekkür ederim. Bu bayram gününün benim için mutlu bir yönü daha vardır ki, o da bağımsız Azerbaycan Şûra Hükûmetinin sancağını çekmek onurunu bana vermiş olmasıdır.

Efendiler, Ankara’ya Yunanlıların, düşmanların bayrağı çekilmek isteniyordu. Bu fırsatı şükürler olsun ki, düşmanlarımız elde edemediler. Burada işte, kardeş hükûmetin kardeş milletin sancağı çekilmesiyle mutlu oluyoruz.
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki içten bağlılığın, kardeşliğin derecesini açıklamaya gerek görmem. Bu kardeşlik bağının doğrulanması ve güçlendirilmesi için gönderilen Elçi İbrahim Abilof Beyin seçilmesinde Azerbaycan Hükûmetinin kararının doğruluğu büyüktür. Çünkü İbrahim Abilof Hazretleri, bu kardeşlik bağını ruhunda duymuş bir kişidir ve bizce de çok önemli olan görevinde başarılı olmak için gereken bütün özelliklere sahip bulunuyorlar. Özelliklerinin üstünlüğünü daha ilk temaslarında bize göstermişlerdir.

Temsil ettikleri hükûmetin de bir özelliği, başka bir değeri vardır. Azerbaycan Hükûmeti bir halk hükûmetidir; geleceğine kendisi sahiptir. Yanına memur oldukları Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti de egemenliğine kayıtsız ve şartsız sahip olan ve yönetim şekli halkın, geleceğini kendisinin yönetmesi temeline dayanmış olan bir halk hükûmetidir. Türkiye halkı bu amacının kazanılması için bütün varlığıyla savaşmış, savaşmakta ve savaşacaktır.

Efendiler, Elçi Hazretleri işte böyle bir memlekette Azerbaycan’ı temsil ediyorlar. Bu temsilin mahiyetindeki anlam ve değeri büyüktür. Azerbaycan ile Türkiye arasında var olan kardeşliğin, içtenliğin doğurduğu bağdan başka, Azerbaycan’ın diğer dostlarımızla ilgi kurması da önem taşımaktadır. Coğrafî konumu göz önüne getirilirse gerçekten Azerbaycan’ın Asya’daki kardeş hükûmet ve milletler için bir ilişki ve buluşma noktası olduğu görülür, Azerbaycan’ın bu özel yeri, görevini çok önemli kılmaktadır. Bu durumun yanında Anadolu’yu da göz önüne getirmenizi rica ederim. Tesadüfen sağımda duvarda asılı olan şu haritanın çok güzel gösterdiği gibi Anadolu da, bütün Asya’nın, bütün haksızlığa uğramışların dünyasının, zulüm dünyasına doğru ileri sürdüğü bir durumda bulunmaktadır. Anadolu bu durumu ile bütün haksızlıklara ve saldırılara uğramaktadır. Anadolu yıkılmak, çiğnenmek, parçalanmak isteniyor; fakat efendiler, bu saldırılar sadece Anadolu’ya yönelmiş değildir. Bu saldırıların genel hedefi bütün doğudur.
Anadolu her türlü saldırılara karşı bütün varlığıyla kendini savunmaktadır ve bunda başarılı olacağından emindir. Anadolu, bu savunmasıyla yalnız kendi hayatına ait görevi yapmıyor, belki bütün doğuya yönelen saldırılara bir set çekiyor. Efendiler, bu saldırılar elbette kırılacaktır. Bütün bu saldırılar mutlaka son bulacaktır. İşte ancak o zaman Batıda, bütün dünyada gerçek barış, gerçek rahatlık ve insanlık hakim olabilecektir.

Bugün sancak çekilmesi nedeniyle duyduğumuz mutluluğu övünerek anmak isterim. Bundan önce Afganistan’ın saygıdeğer elçisi de bu işi bize vermişlerdi.

Saygıdeğer arkadaşımız Abilof Hazretleri, bugün Azerbaycan’ın bağımsızlığını temsil eden sancağı çekerken ellerimin birtakım duygular ve üzüntülerle kımıldadığını duyuyorum. Gerçekten sancağı çeken benim ellerimdi. Fakat ellerimi hareketlendiren, bugünkü bayramda, manen ortak olan bütün Türk halkının gerçek ve içten kardeşlik duygularıydı.

Elçi Hazretleri, Azerbaycan sancağının Türkiye sancağının yanında, Türkiye’nin semalarında dalgalandığını görmek bütün milletimiz için büyük bir bayramdır. Bize böyle bir bayram günü yaşattığınızdan dolayı içten teşekkürlerimi tekrar ederim.

Hâkimiyet-i Milliye: 20.11.1921