İç ve Dış Siyaset Hakkında

Efendim, birkaç gün bayram dolayısıyla görüşemeyeceğiz. Bu nedenle genel durum hakkındaki bilgiyi gayet kısa olarak arz etmeyi uygun gördüm. Bilirsiniz, bir Düzce, Hendek ve çevresi olayı vardı efendim, birçok aşamalar geçirdi. Şimdi arz edeceğim son aşamasıdır.

Hendek, Adapazarı, Düzce, Bolu, Gerede ve bunu sınırlayan bütün sahil ve sahile kadar olan bölgede bilginiz olan bozguncu harekât tamamen bastırılmış ve yok edilmiştir. Ve düşmanlarımızın emirlerini uygulama aleti olan bütün eşkıya liderler, bütün cani başkanlar kanun hükümleri dairesinde cezalandırılmışlardır. Cezalandırma şekli hakkında bütün belgeler ile Yüce Meclisiniz, zamanında aydınlatılacaktır. Orada bulunan kuvvetlerimiz, takipler ve düzenlemeler ile uğraşan kuvvetlerimiz, bugün hemen tamamen serbest bir haldedirler.

Artık onları istediğimiz gibi düşmanlara karşı kullanabilecek bir haldeyiz. Diğer taraftan Sivas’ın kuzeyinde Yenihan’da ve Tokat çevresinde de bazı üzücü durumlar ortaya çıkmış idi. Bu durumlar, bu olayların bile bugünkü şekli, efendim, Tokat çevresinde aldatılmış olan mâsum halk, derhal gerçeği anlamış ve orada önlemler almaya çalışan devlet memurları başkanlarına sığınmak istemişlerdir ve af dilemişlerdir. İcra kurulu da yüce heyetiniz adına bu suçsuz insanları, aldatılmış olanları affetmiştir efendim. Bunlar affedildikten sonra herkes işiyle gücüyle uğraşmaya başlamıştır. Akdağ ve Zile arasındaki parçada, o üçlü içinde de ufak tefek eşkıyalık yapmaya cüret gösterenler oldu efendim. Fakat bu saydığım yine üç noktadan bu bölgeye karşı alınan önlemler sonucunda isyancılar tamamen dağılmış ve sığınmacı durumuna gelmiştir. Bütün bu harekâtın içinde yalnız iki kişi ortada kalmıştır. Birisi haydut Mustafa olarak bilinen diğeri de Nâzım adındaki iki haydutu henüz affetmedik ve affetmek için de niyetimiz yoktur (gülmeler). Kilikya durumu efendim, yani Adana çevresi ve Antep çevresinin durumu mutluluk vericidir. Pozantı’nın tarafımızdan kontrol edildiğini ve orada beş yüz elli asker ve dokuz kadar subay Fransız olmak üzere esir edildiğini işitmiştiniz. Efendim, bundan sonra (Sis) Fransızlar tarafından doğrudan doğruya boşaltılmıştır. Bu bölgede tamamen boşaltma devam etmektedir. Antep şehri de Fransız bölükleri tarafından boşaltılmıştır ve oraya gelmiş olan önemli bir Fransız kuvveti Kilis’e gitmiştir. Yalnız orada kolejde ufak bir müfreze, yirmi, otuz kişi kadar bir kuvvetleri vardır. Fakat onların da diğer bütün Fransız kuvvetleriyle beraber bütün Kilikya’dan ve bütün millî sınırımızdan çekilmesi hazırlığına başlanılmıştır.

Trakya’da, efendim, bilirsiniz Fransızlar Trakya’yı ve İtilâf Devletleri bizim Trakyamızı ve Batı Trakya’yı Yunanlılara vermişlerdir. Yunan bölükleri kısmen orada bulunuyordu. Oradaki bölüklerini desteklemeye başladı. Bunun üzerine Batı Trakya’da bağımsız olarak oluşmuş İslâm hükûmeti, derhal şehirleri terkederek Yunan bölüklerine karşı düşman bir durum almıştır ve İslâm halkı, kuvvetleriyle beraber Bulgarlar da bu bölge ile olağanüstü ilgili oldukları için Yunanlılara karşı birlikte çarpışmalara, düşmanlığa başlamışlardır (Allah muvaffak etsin sesleri). Bundan dolayı Doğu Trakya’yı yani Edirne çevresini işgale girişmiş bulunan Yunan bölükleri henüz sınırımız içine girmemiştir. Orada bulunan askerî bölüklerimizin hepsi bütün anlamıyla seferberliğini yapmış ve gelecek olan düşmanı silâhla karşılamaya hazır bulunmuştur.

Efendim, İzmir cephesinin genel heyetinde olağanüstü bir değişme yoktur. Yalnız ufak tefek keşif kuvvetleri çarpışmaları vardır. Ancak haber olarak Akhisar’a Yunanlıların bir taarruz girişiminde olduklarını bazı kaynaklardan işitiyoruz. Böyle bir taarruz için öteden beri çalıştıklarını söyleyenler var. Biz bunu ihtimal dahilinde görüyoruz ve buna karşı da yeterli önlemler alınmıştır. Efendim, böyle bir düşman taarruzuna karşı kullanacak kuvvetlerimiz vardır ve arttırılmıştır.

Efendiler, millî sınırlarımız içinde bulunan ve fakat ateşkes hükümlerine uygun olarak askerî kuvvetlerimizin boşaltmış bulunduğu Elviye-i Selâsenin (Doğuda bulunan üç il: Kars, Ardahan, Batum) gerektiğinde tekrar işgali için yüce heyetiniz Bakanlar Kurulu yetki vermişti. Fakat bu yetkinin kullanma zamanını bırakmayı emretmiştiniz. Belki yüksek bilgileriniz olmaktadır efendim.

Ermeniler eski sınırın ilerisinde bulunan İslâm halkına olağanüstü zulüm ve baskı yapmakta ve katliam yapmaktadır ve pek çok Müslüman, çok sefil ve perişan, acınacak bir halde bize sığınmakta, göçmektedirler. Bundan dolayı Bakanlar Kurulu vermiş olduğunuz yetkinin uygulanması zorunluluğu doğacağını sanmaktayız. Yüce Heyetiniz’e şimdiden bilgi vermek için arz ediyorum.

Genel iç durumumuzda söylemeye değer başka bir şey yoktur. Her tarafta tam bir sakinlik ve asayişle halk, kendi işleriyle uğraşmaktadır. Dış durumumuz çok iyi bir şekildedir efendim. Mutluluk verici bir durumdadır. İnşallah yakında maddî sonuçlar elde ederiz efendim. (Alkışlar)