Serbest Cumhuriyet Partisi’nin Kurulması Hakkında Bir Konuşma

Yalova’da Atatürk’ün akşam sofrasında bulunan davetlilere söylenmiştir.

Talât Bey:
-Efendim daha iyi olmaz mı idi, önümüzdeki seçimi de siz yapsaydınız.  Ondan sonra meclis içinde parti bölümleri yapsaydık, demiştir.

Gazi:
-Hayır, bu dürüst bir şey değildir, gereklidir ki insanlar öncelikle siyasal rengini, oyunu ve kararlılığını açık ve milletçe anlaşılır şekilde anlatsın. Mertçe, namusluca hareket budur. Fethi Beyefendi, ancak bu şekilde hareket edebilir arkadaşlardandır ve böyle hareket etmiştir.

Talât Bey, buyurduğunuz şekil eski kuruluşlarda denenmiştir. Bunun verdiği sonuçlar milleti acılara, üzüntülere boğmuştur. Artık biz, bütün bu olayları ve sonuçlarını görmüş deneyimli insanlar olarak safsata içine geçmiş bu gibi şeyleri uygulayamayız. Bugünün Türk sosyal heyeti, geçmişin en derin medeniyetlerinde kuruculuk iddia eden bu Türk kavminin bugünkü çocukları, açık ve sağlam yolu bulmuşlardır.

Açık ve sağlam düşünmek, açık ve sağlam hareket etmek ve bu şekilde Türk’ün yüksek siyasal kuruluşunu; cumhuriyeti yükseltmekle beraber bu görüşleri düşünenler asla birbirine karşı gelmezler. Önemli olan, bu görüşlerin uygulamada başarılı olmasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi ve onun başkanları bu sahada başarılıdırlar. Fethi Beyefendi, bir yönden, yani gerçek noktada, gerçek temelde Halk Partisi’yle tereddütsüz bir düşünce ve hareket katılımını bütün vicdanıyla kabul ettikten ve gösterdikten sonra uygulama sahasında başarısızlık saydığı şeylerin sebeplerini, bu sebeplerin değiştirme, doğrultma çarelerini düşünmüş, deneyimli bir devlet adamı olarak düşünce bildiriyor ve söz veriyor ki, olumsuz gördüğü bazı sonuçları olumlu yapabilecektir.

Fethi Bey:
-Bizim muhalefetimiz incelik dairesinde geçecektir ve hiçbir zaman gerçekçiliğini kaybetmeyecektir.

Gazi cevap olarak:
-Cumhuriyet Halk Partisi başkanlarıyla fazlasıyla mücadele edeceklerini tahmin ediyorum. Fakat ben, cumhuriyet temellerinin kuvvetlenmesini sağlayacak olan bu mücadeleleri memnuniyetle kabul edeceğim ve şimdiden söyleyebilirim ki, en çok kavgalı gibi olduğunuz geceler sizi soframda birleştireceğim ve o zaman tekrar ayrı ayrı her birinize soracağım; sen ne dedin? Ne için dedin? Senin cevabın ne idi? Neye dayanıyordu?

Bugünden itiraf ederim ki, bu benim için yüksek bir zevk olacaktır.

 Hâkimiyet-i Milliye: 11 Ağustos 1930