Son Zafer Hakkında

İleri Yazarı Celal Nuri’ye İzmir’de verilen demeç:
– Paşam bu zaferi aklım kavrayamıyor. Ver elini öpeyim.
Karşımda çağın en büyük askerî duruyor. Son zafer kendisini her andan daha çok sevindirmiştir. Paşa, bundan sonra her türlü millî isteklerimize hem de pek yakında ulaşacağımıza inanıyor. Büyük Başkomutanımız zaferin çabukluğuna hayran.
– Ne dersiniz? Yaya askerler de İzmir’e atlılarla birlikte katıldı… Bu ne mekânı atlarcasına geçme mucizesi?
Paşa söylüyor:
– Askere dinlenmelerini buyuruyorum. Asker dinlenmiyor ve İzmir’de dinleniriz; karşılığıyla savaşıyorlar!…
İyice anladım ki, Mustafa Kemal Paşa bu savaşta yeni bir savaş yöntemi seçmiş ve herkesi şaşırtmıştır.
Bu saldırıda tasarlanan gizlilik bir şaheserdir. Bu kararı komutanlar bile bilmiyorlardı. Bunun yalnız üç beş sırdaşı vardı. İşte o kadar…
Paşa söylüyor:
– Artık Yunan ordusu adına hiçbir şey yoktur. Üstelik Yunan devleti bile yoktur. Rumeli’deki bir iki tümenden başka Yunan’ın hiçbir gücü kalmamıştır.
Millî kutsal ateş Mustafa Kemal Paşanın gözlerinde parlıyordu. Çok kere Paşa, dünyanın bizi henüz anlayamadığını ve bu mucizeyi göstermede başarılı olamayacağımızı zannettiğini söylüyor.
Alçak gönüllülüğü ileri dereceye götüren Paşa, zaferin nedeni olmak üzere kutsal ve yüce Mehmetçiğimizi gösteriyor. Onun bu hakkını, bir çekince ile kabul ederiz: Mehmetçik ve komutanlarımız.