Atatürk’ün Türklük ve Milliyetçilik Anlayışı


Özet

“Atatürk’ün Türklük ve Milliyetçilik Anlayışı” adı altında bu çalışmayı niçin yaptığımı sevgili okurlara açıklamalıyım. Bu çalışmayı yapmamın en büyük nedenlerinden biri, 1990’lardan itibaren gelişen küreselleşme faaliyetleri ile Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin önüne koyduğu
haksız kriterlerin kamu vicdanında yarattığı rahatsızlıklar ile kamuoyunda millî devlet, milliyetçilik ve kimlik konularının tartışılır hale
gelmesidir. Türk milliyetçiliğinin en büyük siması olan Atatürk’ün,
Türk milletine dayalı olarak kurduğu ulus-devlet ve O’nun milliyetçilik anlayışının tartışmaya açılması, Atatürk’ü ve Türk milletini seven
herkesi son derece üzmüştür. Anayasanın 301. maddesine rağmen, fikir hürriyeti başta olmak üzere hak ve özgürlükleri yanlış kullanmaya ısrarla devam eden bir kısım basın mensubu ile bazı aydınlarımızın
Atatürk’e, TBMM’ye, Türkiye’ye, Türklüğe ve Türk ordusuna hakaret
edercesine saldırmaları ve Türk milliyetçiliğini bir öcü gibi göstermeleri, vatanını ve milletini seven büyük kitleleri olduğu gibi, bu satırların
yazarını da son derece rahatsız etmiştir. Hak ve özgürlükler sınırsız
değildir, hiçbir demokratik toplumda da sınırsız olarak kullanılmamaktadır. Lütfen konuyu bir defa daha hatırlayalım: İki fert arasındaki orta
nokta veya çizgi, o iki ferdin hak ve özgürlüklerinin sınırını teşkil eder.
O sınırı aşan fert diğer ferdin hak ve özgürlüklerine tecavüz ediyor
demektir ki, böyle bir hak ve özgürlüğü kişilere ne bir hukuk kitabı,
ne de Tanrı vermiştir. Ayrıca bu hak ve özgürlükler hiçbir demokratik
toplumda terörü ve bölücülüğü desteklemek için kullanılamaz. Hak ve
özgürlüklerle ilgili bu gerçeği bilerek veya bilmeyerek çiğneyen bazı
kişiler ve mihraklar, ülkeyi ve milleti bölmek için ellerinden gelen saldırıyı yapmaktadır. Bu çirkin gelişmelerden rahatsız olan bazı kıymetli
basın mensupları ile akademisyenlerimiz ve aydınlarımız gündemimizi
işgal eden bu çirkinliklerden şikayet etmeye başlamışlardır ki, aşağıda
bunlardan bir örnek verilmiştir.
Emekli Büyükelçilerimizden Dr. Mustafa Aşula Bey, günlük bir
gazetede yazdığı makalesinde bu konudaki endişelerini şöyle dile getirmiştir: “Kendilerini herkesten çok dünyaca ilerici gören bazı kimseler ülkede son zamanlarda mil- liyetçiliğin giderek yükselen bir dalga
haline geldiğinden şikayet ediyor ve bu gi- dişin kaygı verici olduğunu
söylüyor.
Keşke öyle olsaydı, keşke milliyetçilik herkesin ruhunu yeniden saran bir rüzgar, bir fırtına haline gelseydi.
Bu rüzgarla yeniden bir silkinme yaşanacaksa, kaybolmaya yüz
tutmuş vazgeçilmez bağışıklık (immunity) yeniden kazanılacaksa, kabul
etmek gerekir ki, buna şimdi her zamankinden çok ihtiyaç vardır”.

Künye

Yazar : MEHMET SARAY
ISBN : 978-975-17-5235-2
Basım Yılı : 2022
Yayın No : 524
Basım Yeri : Ankara
Dili : Türkçe
İnceleyenler : Prof. Dr. Mustafa TURAN, Prof. Dr. Mustafa KESKİN
Yay. Hazırlayan : Arzu GÜVENÇ SAYGIN
Grafik Tas. : Selen KUYUCU

 

İçindekiler