Maksudi Kardeşlerin Bilimsel Mirası ve Sosyal Faaliyetleri Düzenlenen Uluslararası Bir Konferansla Anıldı


Maksudi Kardeşlerin Bilimsel Mirası ve Sosyal Faaliyetleri Düzenlenen Uluslararası Bir Konferansla Anıldı

25 Haziran 2023

Maksudi Kardeşlerin Bilimsel Mirası ve Sosyal Faaliyetleri

Maksudi Kardeşler, doğup büyüdükleri şehirde gerçekleştirilen büyük bir konferansla anıldı. 7 Aralık 2018 tarihinde Tataristan Bilimler Akademisinin düzenlediği Maksudi Kardeşlerin Bilimsel Mirası ve Sosyal Faaliyetleri uluslararası bilimsel konferans, Tataristan’ın Kazan şehrinde gerçekleştirildi. Farklı ülke ve şehirlerden 54 bilim insanının konuşmacı olarak katıldığı konferansta, protokol konuşmalarından sonra  sunumlara geçildi. Öğleden sonra da 3 ayrı salonda devam edildi. Toplamda 8 oturumdan oluşan konferans büyük ilgi gördü. Gün içerisinde alanında uzman bilim insanları, Maksudi Kardeşler, Volga- Ural Bölgesindeki Müslüman Tatar Türklerinin Özerk Yönetim Oluşturma Mekanizmasında Sadri Maksudi ve Ahmed Hadi Maksudi’nin Eserleri hakkında vb. konularda sözlü sunum yaptılar. Tataristan İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü’nün daveti üzerine söz konusu konferansa katılan Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan da, Türkiye’nin Tarih ve Kültür Hizmetinde, Sadri Maksudi Arsal konulu bir konuşma yaptı.

Mehmet Ali Beyhan konuşmasının başında; Sadri Maksudi Arsal’ın doğum tarihi ile ilgili bir ayrıntıdan bahsetti.

Beyhan, “Arsal’ın doğum tarihi  1880 olarak gösterilir. Hakkında yazılan ansiklopedi maddelerinde de bu tarih vardır. Doğumunun 140. yılı ise doğum tarihinin 1878 olması icap eder. Bu iki yıllık farka huzurlarınızda dikkat çekmek istedim” dedi. Bu ayrıntıyı Arsal’ın doğum yeri, çocukluk ve ilk gençlik yıllarının geçtiği şehirde bulunması sebebiyle verdiğini belirtti. Beyhan konuşmasına Arsal’ın nasıl bir dünyaya doğduğunu tasvir ederek ve eğitim hayatını anlatarak devam etti, ” Sadri Maksudi dünyaya gözlerini açtığında Rusya’yı Çarlar yönetiyordu. Doğu Avrupa’da, Balkan coğrafyasında hakimiyet kurmak Rusya’nın en büyük hedeflerinden biriydi. Avrupa, büyük hesaplaşma öncesi kıyasıya bir rekabete sahnedir. Bu rekabette sömürü alanları belirleniyor, kimin nereye, hangi bölgeye sahip olacağı hesabı yapılıyordu. Sadri Maksudi böyle bir dünyada doğdu. Medrese ilimlerini tahsil ederken aynı zamanda öğretmen okuluna da devam etti. Öğretmen okulundan büyük bir başarı ile mezun oldu ve 1902 yılında İstanbul üzerinden Paris’e gitti, 1906’da Paris Hukuk Fakültesini, Sorbon’un Edebiyat Fakültesi Sosyoloji, Felsefe ve Tarih bölümlerini bitirdi.”

PROF. DR. BEYHAN: “ÇABA OLMADAN İLİM OLMAZ”

Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan konuşmasında gençlere örnek olacak tavsiyelere de yer verdi. Beyhan, “İlim tahsilinde üç temel kural vardır: Birinci; Cehd-ü gayret. İlim yolcusu çaba sarf edecek, gayret gösterecektir. Çaba olmadan ilim olmaz. İkinci; gurbet. Gurbet ilimde kemale ermeyi sağlar. İlim yolcusunu olgunlaştırır. Üçüncü; Fakr-u zaruret. Ferah feza bir hayat sürerek de ilim sahibi olanlar vardır elbette. Ama fakr-u zaruret içinde ilim tahsil ederek büyük başarı elde edenlere nispetle azın azıdırlar” dedi.

TÜRK DÜNYASI’NIN ÖNEMLİ İSMİ MAKSUDİ

Sadri Maksudi Arsal’ın Türk Dünyası’nda siyaset ve bilim insanı olarak  yeri oldukça önemlidir. Beyhan, Maksudi’nin siyasi hayatından şu şekilde bahsetti, “Maksudi, Paris Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra Kazan’a döndü. Bu sırada Rusya’da ilk devrim gerçekleşmiş, meşruti monarşi yürürlüğe girmiştir. Genç bir avukat olan Maksudi ilk defa toplanan Duma’da / Rusya Meclisi’nde Kazan temsilcisi; ikinci ve üçüncü dumalarda Müslüman milletvekillerinin doğal lideridir. Siyasi hayatı boyunca Meclis kürsüsünde Rusya Türklerinin meselelerini dile getirdi. Ruslaştırma aleyhine çalışmalar yaptı. Milli kültürün korunması, anadilin yaşatılması, geliştirilmesi için çaba sarf etti.”

KURTULUŞ DÖNEMİNDE ARSAL’IN DA İZLERİNİ GÖRMEMİZ MÜMKÜN

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında da Arsal’ın izlerini görmemiz mümkündür. Milli Mücadele döneminden sonra Arsal ülkemizde akademisyen ve milletvekili olarak görev almıştır. Beyhan bu dönemi, “Genç Cumhuriyetin Maarif Vekili Hamdullah Suphi’nin daveti üzerine 1925’te Türkiye’ye geldi. Atatürk’ün yakın çalışma arkadaşları içinde yer aldı. Ankara’da önce Telif ve Tercüme Heyeti’nde üye olarak görev aldı. Sonra yeni açılan Ankara Adliye Hukuk Mektebi’nde bilahare Hukuk Fakültesi’nde; Genel Hukuk Tarihi, Türk Hukuk Tarihi ve Hukuk Felsefesi okuttu. Türk Ocaklarının 1930 yılı kurultayında; yalnız tarih ile uğraşacak bir tarih encümeni veya akademisi kurulması gereği hakkında yaptığı konuşması üzerine, Türk Tarih Kurumu’nun temelleri atıldı. 1930-1934 yılları arası Şebinkarahisar Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi oldu. 1934-1938 yıllarında Giresun milletvekilliği yaptı. 1939’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Profesörü, 1941’de Ankara Hukuk Fakültesi Hukuk Tarihi ve Hukuk Felsefesi Profesörü olarak görev yaptı. 1944’te naklen yine İstanbul Üniversitesi’ne Ordinaryüs Profesör olarak atandı. 1950-1954 arası Demokrat Parti saflarında Ankara Milletvekilliği yaptı” sözleriyle anlattı.